BEDENİN DİLİ
Bir küçük meyve sandığı... Başlangıçta dar, kapalı ve korunaklı bir alan olarak varlık buldu. İçine girdim, bedenimle sınırlarını zorladım, sandığın ahşap yüzeyiyle bütünleştim. Ara ara onu evim gibi hissettim; güvenli, ama bir o kadar da sınırlayıcı. Sonra içimdeki özgürlük arzusuyla sandığı parçaladım, kırılan tahtaların sesi bir patlama gibiydi, kabuğumu çatlatıp dışarıya çıktım. Bu eylem, hem içsel bir dönüşümü hem de fiziksel bir kurtuluşu anlatıyordu. Sandık, bir zamanlar beni koruyan ama aynı zamanda hapseden bir yuva; parçalandığında ise özgürlüğümü müjdeleyen bir enkazdı.

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025

İsimsiz, Dijital Fotoğraf, 30x40, 2025
